24 Mart 2013 Pazar

adsız


bir vapurun arkasında üşürken
akşam güneşi alırdı gözlerini
geriden gelen kuşların kanadında
bizimle diğer düşler de gelirdi

her hatanın gözyaşı davetsiz 
her acıklı şarkı da patavatsızdı 
sustuklarımı bağırırken
sevgim kanalizasyona sızdı

oturup söylediğim küfürler
yazıp çizdiğim kelimeler
dönüp arkaya bakmalar
köşeden döneni sana yormalar

uymuştu aslında ritmlerde adımlar
sorsan bunu ellerine, 
kesin beni hatırlar...





10 Mart 2013 Pazar

Atıl karınca


İşte böyle bir şey lazım eskilerden, gelsin sokağa, ben kısa pantolonlu ürkek küçük adam olayım yine. Cebimdeki üç kuruşu alıp elleri nasırlı seyyara vereyim. O bütün gücüyle ekmeğini çevirirken ben yerinde duramayan kalp atışlarımın heyecanına kapılayım. Beş dakikalığına da olsa deli gibi döneyim hiç durmadan. On yüz kere aynı boyaları dökülmüş ahşap pencereyi göreyim. On yüz kere köşedeki bakkalı... on yüz kere mutlu gözlere takılayım. Geçici kaz ayakları oluşan küçük gözlere düşsün mutluluk. Ama olmaz ki... O kendini dayamış bir duvara, dönse de dönmese de duvar onunla konuşmaz ki...