28 Ağustos 2013 Çarşamba

Benim yerimde olmayın

Şimdi ben de gitmek istiyordum bir yerlere ama yapamıyorum sıramı savdım. Fırsatları iyi değerlendiremedim, tekrar gitmek istiyorum ama ben gidince kötü şeyler oluyor. Bu yüzden gitmek istemiyorum. Buralarda olup olaylara hakim olmak istiyorum, ama yorulmadan. Bu da pek mümkün değil. İşler bok. Ne eksik dersen eksik de yok ama bok işte. 

Bazen ''bok'' öyle anlamlı bir kelime oluyor ki...Hele onun bir adım ötesi var ki; eğer o derecede olursa karşılığı ''bombok'' oluyor. ''Ağbi nağber ya ? '' diyene verilen ''bombok'' cevabı sanki durumu düzeltecek etkiye sahip oluyor. Şimdi gitmek vardı bir yerlere iyi ve güzel olan iki şeyle beraber ama olmaz, izinler lazım. Olmuyor işte al sana yine bok. 

Ne yazdığımdan anlıyorum ne okuduğumdan, konuşmalarım küfür kıyamet. Bir bakıyorum gazete savaştan bahsediyor benim içinde olduğum savaşlarım ne olacak şimdi. Ben hiç gündemde olan bir adam olmak istemesem de arada bakınıyorum gören oluyor mu diye. Kimsenin bir şey gördüğü yok. Bunların da önemi yok. Benim yerimde olmayın bu ara. Ne ben olun burada kalın, ne de benim olmak istediğim yere gidip sosyal paylaşım yapın. Ne olur yapmayın, ne olur etmeyin. 

9 Ağustos 2013 Cuma

Gallipoli 1981


Okumayı sevmediğimiz için tarihimizi,  merakımız da günlük işlerin arkasında kalınca bilemiyoruz elin Avustralya'lısı neden bize silah çekmiş Çanakkale'de. Küçük bir araştırma ile de öğreniyoruz günümüz teknolojisi ile. Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinden oluşan kısa adı ''Anzak''ların savaşa gelişini anlatıyor film. Çanakkale Savaşı bizde hala ve hala sinemaya aktarılamamış olduğundan gavur yapınca izleriz, hele ki içinde bir kaç kere Türk kelimesi geçince tebessüm ederiz. 

Kimse bizden gerektiğinden fazla bahsetmez. Tarih boyunca deviremedikleri bir milleti bugüne kadar da başka planlarla durdurmakta üşenmezler. Biz ise bu büyük emeklerin neticesinde savunduğumuz koruduğumuz devletimizin tarihini bilmez, merak etmez ve öğrenmeyiz. Ziyadesiyle bilenler de anlatamaz, ya da anlatacaklar tek tek yok olup giderken bu çok da uzak olmayan tarihi kimselere aktaramaz. Hal böyle olunca torun dededen haber almaz, dede sorulmayınca anlatamaz. Bilmedikçe, duymadıkça ve görmedikçe biz de unuturuz bugünlere nasıl geldiğimizi. 

Bir dost talep edince araştırıp bulduğum bu film ben bir yaşındayken çekilmiş. Aradan 30 sene geçmiş. Bu film gibi üç tane filmimiz yok. Oysa neler anlatılıyor kitaplarda ve atalardan gelen bilgilerde. Neler yapılır, neler ? Bırakın şu dandik aşk meşkleri bir yana, kocaman bir tarihin anlatılacak o kadar çok hikayesi var ki...


FDFLU


Yol arkadaşı olacak bir albüm bu, bazen giderken, bazen de bir yerde beklerken, ama yalnızken çok iyi bir arkadaş. Biri gelince çıkarıp başka bir cd takacaksın ya da takmayacaksın aklında kalan nakaratları. Yalnızlığı anlatıyor çünkü adam, yalnızı ya da yalnız kalmak istemeyeni, ama içinde hep yalnızlık var bu şarkıların, adamın. O yüzden mutlaka yalnızken tok karna alınmalı. Çay ve sigara ile beraber dolmabahçede...