23 Aralık 2013 Pazartesi

Zorla güzellik


Hiçbir işim kolay olmaz benim. Uyumakta bile zorlanıyorum bazen. Huysuz ihtiyar halimi hiç düşünemiyorum bu basiretsiz halimle. Hem zorlanıyorum, hem de sıkılıyorum işlerin uzamasından. Fakat istifimi de hiç bozmuyorum. Tabi tuttuğum takım da bana benziyor, belki de o yüzden çok seviyorum. İlk yarı uzun süre koltuğumda oturuyorum. İkinci yarıda dayak başlıyor gibi olsa da Onur bir kalkan gibi tokatların karşısında yıkılmıyor. İte kaka bir gol atıyoruz. Ama ''galibiyet kolay mı olacak ? '' diye de şaşkınız. Derken ihtiyacımız varmış gibi golü hemen kalemizde görünce zorlanmaya başlıyoruz. İkinci gol sonrasında kırmızı kart yiyen Colman olayı çözse de yine sıkıya getirmeden kazanamıyoruz. Takım kötü oynadı diyemeyiz. Ama bu sene eksikler bitmeyecek. 

Keyifsiz ve yorgun geçen pazarın finalinde doğru düzgün bir şey daha olmalıydı nefes alıyor olmaktan başka. O da TTArena'da bir galibiyet. Çok zor olmamalıydı rakip kaybederken. Aslında olmayacaktı da resmen rakip kale dövüldü. Onur Kıvrak  yerine kim olsa Trabzon bu gece TTArena'dan üç-beş yemeden gidemezdi. 

Yolda gelirken bir şeye aklım takıldı. ''Şu Trabzon'un sayılmayan şampiyonluğu meselesi üzerinden kimseye faydası olmayan göndermeler için pankart yapmak da nedir ?'' dedim. Boş verdim  Orhan Gencebay'dan dinledim. Aklım Takıldı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder