6 Şubat 2011 Pazar

The Ron Clark Story - 2006

Böyle güneşli bir pazar gününü şubat ayında bulmak zor olmasına rağmen evden çıkamama sebebim olan güzel bir film izledim. Ben pek sevmezdim öğretmenlerimi, çok azının yeri vardır kalbimde ve hayatımda. Dolayısıyla onlar hakkında atıp tutmakta istemiyorum olmuş bitmiş. Bizim topraklarımızda üstünde çok durulacak bir iş değilmiş gibi de geliyor. Her zaman Kemal Sunal 'ın öğretmen filmi aklımdadır. Onları ekmek kavgasında eriyip gitmiş, belediye otobüslerinde saygınlığını yitirmiş bir halk kahramanı olarak ilan etti o film. Mahmut Hocaları da unutmadık tabi.


Fakat bilginin büyük paralara satılmaya başlandığı dönemlere rastladı benim ilk ve orta dereceli yıllarım. Severek başladığım öğrenme sevdası bende bir kabusa dönüşmüştü çok geçmeden. Derste bulmaca çözen, at yarışı çalışan , saçma sapan okul aile birliği davetlerine bilet satmaya çalışan, sadece haftasonu para karşılığı ders verdiği öğrencilerini seven, dönemin modası pos bıyık sahibi eli tütün kokan adamlardı.

Sadece bir tanesi tiyatro ile tanıştırdı, sadece o bize yunan mitolojisini okudu ve çok azı tebessüm ettirdi. Onların yeri gerçekten ayrı.

İşte film tam  bu yaraya parmak basan bir çalışma. Üst düzey özveriye sahip inatçı ve başarılı olmak isteyen bir öğretmen. Onun ışığında gözleri parıldayan heyecanı ve şevki gözlerinden okunan kendilerine göre vasat öğrenciler. Dibe vurmuş olmanın ne kadar kolay olduğunu ve o seviyede devam etmenin ne anlamsız olduğunu gösteriyor. İşte bir liderlik gösterisi, başarılı olmayı hedefleyen herkesin izlemesi gereken bir film. Herşeyden önce öğretmenlerin izlemesinde fayda var.

Ron Clark' ın gerçek hayat hikayesinin anlatıldığı ve bir öğretmenin, öğrencilerinin hayatı üzerinde nasıl bir etki oluşturabileceğini gözler önüne seren bir yapıt.


2 yorum:

  1. KARDEŞİM BU KADAR ÖĞRETMEN DÜŞMANI OLMAYIN.ÖĞRETMEN DERSTE GÖREVİNİ YAPIYOR.DERS ANLATACAĞIM DİYE NEFESİ KALMIYOR. BİR SÜRÜ ŞIMARIK ÖĞRENCİYLE MUHATAP OLUYOR.YERİ GELDİĞİNDE BIÇAKLANIP ÖLDÜRÜLÜYOR.BU KONUDA PEYGAMBERİMİZİN ŞU HADİSİ BİZE ÖRNEKTİR:"YA ÖĞRETEN YA ÖĞRENEN YA DİNLEYEN YADA İLMİ SEVEN OL. BEŞİNCİSİ OLMA HELAK OLURSUN."

    YanıtlaSil
  2. Yazıda Mahmut Hoca örneği ile işini iyi yapan idealist öğretmenlerden de bahsediliyordu. Bakın siz de ''bir sürü şımarık öğrenci''den bahsediyorsunuz. Hepsi şımarık olamaz değil mi ? O halde her grubun içinde iyiler ve kötüler vardır. Bence kötü örnekler de iyi örnekler de hatırlanmalı.

    YanıtlaSil