Güzel bir pazar günü filmi oldu. Somali'li korsanlarca kaçırılan gemi kaptanının yaşanmış hikayesi. Tom Hanks baş rolü onayınca da seyretmek ayrı bir keyfe dönüşüyor. Önceki filmlerinin her birine derin izler bırakan aktörün bu filmi de benim unutamadığım filmler listemde yer aldı bile. Mutlaka etkileyecek bir yeri vardır dediğim filmin sonuna doğru umutlarım tükeniyordu ki beklediğim an finalde geldi. Hanks Paşa olayın şokunu öyle güzel yaşatıyor ki sanki kaçırılan kaptan kendi babanız gibi üzülüyorsunuz. Belki de bana öyle geldi.
Maersk firmasının konteynerlerini bizim boğazdan geçerken falan aklıma kazımıştım. Limanları ve konteynerleri pek sevmezdim ben. Belediye başkanı olsam ilk işim Harem limanını yok ederdim. İstanbul'un görselinde olmaması gereken bir tablo diye düşünüyorum. Başka yere taşısınlar bence. Nereden geldim bu konuya bilmiyorum ama vapurlar Kadıköy'e geçerken orayı görmek istemiyorum.
Bu da filmi izlerken içimi daraltan kurtarma botu olarak isimlendirilen cihaz. Kendisi gayet tipsiz ve itici bir gemicik. Gemicik deyince bak aklıma ne geldi ? Demiyorum ya demiyorum işte bakın bu bot Florida Ulusal Deniz Müzesinde sergileniyormuş. Gerçekte yaşanan kaçırma eyleminde kullanılmış olan cihaz bu yani ağzı olsa da konuşsa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder