14 Aralık 2011 Çarşamba

Phone Booth (2002)


Yıllardır muhabbetlerde konusu geçen ve benim he onu da izlemedim hm şunu da izlemedim dediğim filmlerden biridir. Hatta geçenlerde bir sosyal paylaşım sitesinde film konusundan gönderme yapan bir dost filmi izleme eylemimi hızlandıran sebeptir.

İndirdim filmi en kral formatından, kapattım kapıyı ışığı, bir tespih aldım elime sıkılırım belki diye. Lakin dedikleri kadar varmış. Son günlerde süreklilik sağladığım kaçırdığım filmleri izleme durumunda ilk defa  iyi ki başlamışım dedirten filmdir.

Burada da yazdım bazılarını hatta bir çoğuna yazacak bir şey de bulamadım. Fakat ne olur ne olmaz iki satır eklemeden duramadım. Bu filmden çok keyif aldım. Anlattıkları kadar varmış. Filmleri izlerken keşke duygusuna pek kapılmıyorum ama bunu keşke 9 sene önce izlemiş olsaydım.

Konusu açısından da insana kendini sorgulama ihtiyacı hissettirmektedir. Zira zaman zaman herkes kulübedeki adamın kötü huylarına sahiptir. Söylemediği ve tehdit edilmedikçe söyleyemeyeceği bir yığın sırla yaşıyoruz hayatı. Tabi ki filmin etkisine kapılıp cidden itirafçılığa soyunmamak lazım gelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder