26 Ekim 2023 Perşembe

Futbol sabırsızları

 

İki yılı aşkın bir zamandır yaşanılan ekonomik saçmalıklar ile beraber Ortadoğu'da cereyan eden karışıklıklar, yaprakların döküldüğü sonbaharın içerisinde sıcak bir hava essin istedik, olmadı. Ölmedik, ezilmedik ve bitmedik. Gibi'de İlkkan'ın söylediği gibi daha bilge olduk. 

Öncelikle 2021-2022 sezonunun tamamında Galatasaray Taraftarını kötü giden sezon içerisinde gösterdiği direniş, isyan ve sonunda tümden bir değişikliğe götüren ısrarını bugün gelinen noktadaki doğru gidişata bakarak değerli buluyorum. Aynı sezonun son altı iç saha maçını ve yine sezon içerisinde Avrupa Ligi'nde kazanılan Marsilya maçlarında tribündeydim. Ligde tutunamayan o takıma tribünden verilen desteği ve projeyi doğru yürütmeyen yönetime isyana canlı tanık olmuştum. 

O kötü günleri geride bırakan Galatasaray ligi 13. sırada tamamladığı sezonun ardından 2022-2023 sezonunda şampiyon oldu ve bir sezon uzak kaldığı avrupa serüvenine Şampiyonlar Ligi ön eleme maçları ile geri döndü. Ön elemelerde üç takım altı maç ve yenilgisiz olmasına rağmen çok da hazır olmayan bir takım olarak Şampiyonlar Ligi gruplarına kaldı. 

Transfer tahtası kapanması üzerinden bir buçuk aydan fazla zaman geçmesine rağmen hala katkı alamadığı oyuncular gölgesinde ligde namağlup ve bir beraberlikle neredeyse kayıpsız bir süreç geçirdi. Bununla beraber Şampiyonlar Ligi başladı. Bayern maçına kadar mağlubiyeti de olmayan bir durumdaydı. 

Bütün bunları neden yazdık? Çünkü şu süreçte Okan Buruk ve birkaç oyuncu üzerinde eleştiriler oluşmaya ve var olmaya devam ediyor. Eleştiri olumlu olduğu sürece problem zaten yok. Fakat şu anda rahatlıkla bu takımda oynayabilecek olan Yunus Akgün ve Berkan Kutlu'nun olumsuz eleştiriler yüzünden uzaklaştığını da düşünebiliriz. Küçük bir not; Emin Bayram dahil diğer kiralık oyuncular bence uzun bir yolculuğu düşünürsek hem kendileri için hem de Galatasaray için doğru kararı verdiler. Benim düşüncem avrupa kupalarındaki başarının gelebilmesi kendi ligimiz dışında tecrübesi az olan oyuncularla çok zor. Dolayısıyla onların bugün olmamasını olumlu buluyorum.

Biz biraz sabırsız insanlarız, eminim ki hepimizi Bayern'i elimizden kaçırdık düşüncesiyle çok üzüldük ve o gece belki de çok zor uyuduk. Oysa biz kuralar çekildiğinde bu iki maça bir puan bile yazamadık. Bizi bu umuda bağlayan yine Galatasaray oldu. Galatasaray vizyonu ve bu uğurda emek veren insanlar oldu. Okan Buruk ve tüm teknik ekibi futbolcularla beraber kutlamak lazım. Galatasaray Ruhu denilen şey geri geliyor sabırlı olmalı. 

İçeride Kopenhag ve dışarıda Manchester United'dan alınan puanlar bu zor iç saha maçı için beklentileri çok yükseltti. Maçın büyük bölümünde baskılı ve bir şampiyonlar ligi grup maçı ve rakibin gücü düşünüldüğünde yüksek şut sayısı ve muazzam istatistikler ile bunu takım olarak yaptı Galatasaray. Tek eksik futbolun en önemli puan kazandıran noktası olan goldü. Gol gelmeyince de 70 dakikada yaşanan tüm güzellikleri çöpe attı futbol sabırsızları. 

Maçta nelerin olabileceği günlerce konuşulacak. Biz kazanımları ve çıkarımlarımızı söyleyelim. Okan Buruk bu tecrübeyi cebine koydu. Grupta bulunan diğer rakipler de Galatasaray konusunda daha temkinli olacaktır. Mauro Icardi maçtan sonra olumlu ve toparlayıcı bir sosyal medya paylaşımı yaptı. Bu ilerleyen zamanlarda bireysel olarak eleştirilen tüm oyuncuları kendine getirecektir. 

Kesinlikle bir Avrupa Takımı kimliği bir turnuva takımı yolculuğunda emin adımlar ilerliyor Galatasaray. Zaten öyleydi ama sürdürülebilirlik bugün hayatın her alanında önemli bir fark. Türk futbolu diğer kulüpler açısından da ülke puanı açısından da doğru işle yapmalı ve sürdürülebilirliği sağlamalı. O yüzden bu yolda en avantajlı ve yolu en açık durumda olan Galatasaray öncülüğü devam etmelidir. 

Bir çiçekle bahar olmaz ama bir mağlubiyet ile de bunca emek hiçe sayılamaz. Eminim Galatasaray her uzvuyla bu maçtan derslerini almıştır. Güzel bir şampiyonlar ligi hikayesi için sabırla bekliyor ve hayranlıkla izliyorum takımımı. Biz desteklemeye ve gurur duymaya devam edelim gerisini Galatasaray yapacaktır.

Çünkü daha önce yaptı. 




12 Ekim 2023 Perşembe

Hiç ummazdık, oldu...

Sadece Galatasaray'a değil futbola ilgi duyan tüm insanların saygı duyduğu bir insan; onun için "Mauro Emanuel Icardi Rivero, santrfor mevkiinde oynayan Arjantinli millî futbolcudur. Süper Lig takımlarından Galatasaray'da forma giymektedir." diyor vikipedi platformu. Bu cümle bile inanılmaz aslında.



Sezen Aksu'nun Deliveren isimli albümünde yer alan müziği ve düzenlemesi Ermeni asıllı Amerikalı udi Ara Dinkjian'a, sözleri ise Sezen Aksu'ya ait "Hoşgeldin" isimli şarkı kulağımda çalmaya başlıyor Icardi ile biten maçlardan sonra. 

Bugün sokakta, okulda futbol ile ilgili olmayan birçok insanda bile iz bırakıyor ve bu durum güzel bir hikayeye doğru yol alıyor. Umarım bu topraklarda çok kalır ve umarım biz onu çok daha fazla seyrederiz. 

27 Nisan 2022 Çarşamba

Mavi siyah mavi

 

Mavi ışıklar yanıp sönüyor ve ara katlarda bir dairenin içini maviye boyayıp karanlığa bırakıyor. Bu her saniye aralıklı yanıp sönen mavi ışığın karanlığında bir çocuk ağlaması var gibi. Sağlık ekipleri ışıltılı ama sıkıcı beyaz ambulanstan hızlıca iniyorlar. Adres doğru mu? Evet burası. Binaya giriyorlar, insan emin olsa da kendinden sanki zili çalacakmış gibi hissediyor. Hafif bir tedirginlik bir korku olmuyor değil. Çok geçmeden binanın girişindeki fotoselli ışık tekrar yanıyor. Sağlık ekiplerinin kolunda ağır ağır yürüyen bir kadın, ardında hüngür hüngür ağlayan ve bir yakının belki de babasının kolunda bir evlat annesi için korkuyor. Hasta ambulansa biniyor ama araç hemen gitmiyor. Sıkıntılı bir bekleyiş koşuşturmalar oluyor. Çocuğu telkin etmeye çalışan büyüğü ambulans şoförüne nereye gideceklerini soruyor. Çocuk ağlamaya devam ediyor. Koşuşturmalar devam ediyor. Mavi ışıklar evin içinde dışında ve toplu konutlara ait tüm pencereleri maviye boyuyor. İçim ürperiyor gidip kendi çocuklarıma bakıyorum. Onlar sağlıklı ve sakin uyurken bir çocuk bu gece belki de hiç anlayamadığı bir sağlık kompleksinde annesi için sabahlayacak. Belki de başkasının evinde kalacak. Aklında bir sürü soru küçük bedenini zorunlu bir uykuya teslim edecek. Birileri onu oyalamaya çalışırken onun aklı o anda hiç kimsenin olmadığı evde ailesiyle normal bir akşamın hayalini kuracak. Olayların nereye varacağını tahmin etmesi mümkün değil. Çocuk ambulansı hep kahraman bir vasıta olarak biliyor olsa da kendi ailesinden biri için geldiğinde bu tedirginlik mutlaka ortaya çıkıyor. O arabaya binenin hemencecik geri geleceğini düşünüp dalıp gidiyor. Ambulansın mavi ışıkları bu gözlemi yapan herkesi sağlığın değerini düşündürtmeye itiyor. Ambulans, benim için hiç sevmediğim ama en zorda kaldığımda da sarılmak istediğim bir eski arkadaşım olabilir. Herkesin hayatında kapının önüne yanaşan bir ambulans olabilir, keşke buna gerek olmasa…

23 Nisan 2022 Cumartesi

Milyoner değil miyiz?

Milyoner değil miyiz?

Doğumdan bu yana alıp verdiğimiz nefes milyonlarca değil mi? Mesela her gün sokaklara çıkıp işe ya da okula gitmelerimizde attığımız adımlar milyonları bulmadı mı? Okuduğumuz kelimeler, yazdığımız rakamlar, konuştuğumuz cümleler milyonları bulmadı mı? Gazlı bir içecekte kaç yüz milyon baloncuk oluyordu? Milyon defa kızıp, milyon defa gülmedik mi? Milyon kez üşüyüp, milyon kez ısınmadık mı? Bir muhasebeci milyon fatura görmüştür, bir şoför milyon kez vites değiştirmiştir. Bir kasap milyon parça kuşbaşı parçalamıştır. Milyon tane elma satan pazarcı. Milyon tane bilet satan piyangocu, milyon tane çay dağıtan kahveciler…

Bir şeyin aşırı derecede olduğunun rakamsal ifadesi değil mi milyon? Peki ya bir milyoncular? Mesela kaç dublede kafa bir milyon olur? Milyonlar banknot olarak seksenlerde çok şey, doksanlarda az şey, 2000’lerin ortalarına kadar az şey, 2005 ve sonrasında 2010’ların ortalarına kadar çok şeyi ifade ederken 2020’lerde yeniden az şeyleri ifade etmeye yeltendi. Hepimizin kafası artık bir milyondan bile fazla. Daha paradan atılan altı sıfıra alışamayan toplum şimdi tekrar artacak sıfırlara kolları sıvasın. 1 TL ye hala bir milyon diyenler artık çekinmeden söyleyebilirler her şeyin milyonla telaffuzu yakındır. Satılık ev ilanları, lüks araba ilanları hızlıca milyonlarda seyrediyor.

Nüfus milyon, mülteci milyon, izlenme sayısı, beğeni sayısı milyon. Trafik milyon kripto paralar hep milyon...

Oysa, biz zaten hep milyonerdik. Bugünlere gelene kadar da o milyonları hep cepten verdik. 


23 Ekim 2020 Cuma

pompalı kolonya doldurma şeysi

masanın üstünde seksen derece ferahlık. biri olsa da dökse elime. kendim dökünce aynı tadı vermiyor. kapağı açıp dökene kadar bir stres, bir panik, aklım çıkıyor uçup gidecek diye. elimdekinin bir damlası bile ziyan ve zayi olmadan kullanma telaşı ile kapağı tam kapatamadan yaşanan aksilikler. kapağın yere düşmesi. eğilip onu alırken belin açılması korkusu. o sırada kalkıp bir de donları mı toplayacağız şimdi. nerede ferahlık? gitti ferahlık. o nedenle biri dökecek kardeşim. kolonya ikram edilecek. kendi kendine kolonyanın bile tadı yok. 

şimdilerde görmediğimiz ve eminim hepimizin çok özlediği pompalı kolonya doldurma şişesi. kolonya satışı yapan esnafın evden getirdiğimiz kapağı yamuk yumuk olan şişeyi bu efsane icatla doldurduğunu hatırlayalım. pompadan gelen pıs pıs ses ile bir yandan pastili kestiğimiz eczaneleri hatırlayalım. hiç şık olmayan görüntüsüne rağmen hizmet ettiği kutsal görev nedeniyle saygı duyduğumuz bu nadide icadı saygı ve özlemle anıyoruz. 

resmini ararken gördüm ki hala bazı esnaflar bu hizmeti veriyor. letgo gibi sitelerde benzerleri ikinci elde satılıyor. belki de bir yerlerde kullanılıyordur. hatta salgın döneminde uygun fiyatlı olsun diye dönüş de olmuş olabilir bu eski icada. bu aklımdan çıkmayan cihazı hatırlayanlara selam olsun.