21 Aralık 2012 Cuma

City by the Sea (2002)

Hızımı alamayıp aynı akşamda bir film daha izler miyim ? Tabi ki izlerim, hem de yine babadan (Robert de Niro). Yine alanında en iyisi, bu sefer sıkı bir polis. Fakat  böyle oyuncuya  Türk Filmi senaryosu yazmasalar diye söylendim. İzlerken de gider yaptım Amerikan Sinemasına.

Baba gitsin oğlunu yakalamaya çalışsın olmaz yani, ama olmuş. Tipik bir uyuşturucu ve cinayet konulu polisiye filmi. Tabi Baba işini yine iyi yapıyorsa da bu sefer şu filmi döneminde izlemediğim için üzülmüyorum. 

2002 yılında futbol açısından güzel işler olduğu için bu filme zaten vakit ayrılmazmış. Biz dünya üçüncülüğü ve Lig şampiyonluğuna kafayı takmışken bu filmden haberimiz olmaması gayet normal. 



Bu filmde de iç mekanlardaki dekorlara takılıp kalıyorum. Loş odalar, şık koltuklar, abajur masa vs. şimdilerde İsveçli çakma mobilyacıların tasarımlarının nereden geldiğini anlıyor insan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder